16 Eylül 2010 Perşembe

   -İlk önce şunları bir yazayım ben en iyisi:Yaz bitti,okul açılmak üzere,gitmek istemiyorum,burda kalsam,herkes burda,herkesi çok özleyeceğim....
   -Kısa bir serzenişte bulunduktan sonra;şu açılacak güzide okuluma iki çift lafım var:Saçma salak bir otomasyon sistemi yüzünden beni internet kafede süründürdüğün için minnettarım.Eğer beceremeyeceksen gayet güzel işleyen eski sistemi bozmayacaktın.Biz gayet mutluyduk.Her neyse evdeki bilgisayarım sistemi açmadığı için,sabahın köründe internet kafeye gittim.Ama sisteme girmek ne mümkün.Hata üstüne hata veriyor.Bütün öğrenciler isyanda tabiki.Millet canlı telefon bağlantısına geçip birbirinden yardım istiyor ama kimsenin bir şey yaptığı da yok.Ben gene kötünün iyisi olarak ve kendimi şanslı görerek 2,5 saatte kaydımı yaptım.Ama o dersler ve hocalar karambole seçildi.Sonra baktım da hiçte fena değilmiş dersler kendimi de kutlamayı unutmadım tabi.
  -Sonra internet kafeden kendimi atıp koştur koştur Hazal ve İpek'in yanına.Onlarla da ne zamandır görüşemedik yaa ne kadar çok konu birikmiş.Hemen buluşup bir numerolu felsefemiz olan ''yaşasın yemek yemek''i gerçekleştirmek için harekete geçtik.Bir güzel yemekleri mideye indirdikten sonra sevgili kuzenim Burak'la buluştuk.Gerçi fazla bizle oturamadı beyefendi yapılacak işleri varmış.Ben kendimi bildim bileli hep öyle yapar zaten.Neyse; biz de kalkıp ver elini tatlıcıya diyerek pasta yemeye gittik.Yolda ne kadar alakasız ve hiç görmeyi ummadığımız adam varsa hepsini gördük.Sonra pastamızı bir güzel yiyip,sarılıp kucaklaşıp ayrıldık en yakın zamanda görüşmek için...
  -Ben ordan kuzenimin kınasına uçtum.Nedense çok seviyorum kınaları ben.Bide yakının olunca tadından yenmiyo.Gerçi çok yorgundum.İki el şaklatıp,iki ortada dönüp,iki sağa iki sola gittikten sonra köşeye yığıldım.Zaten evdeydi ve herkes tanıdık olduğundan sorun olmadı.Ama;şunun farkına vardım ki biz kızlar hakkatten de çok oynağız abicim.Hele de son günlerin en hit kına şarkısı olan ringa ringa ringa....ringa ring olunca kızları tutmak imkansız.O kadar oyna oyna sonra gel kına yakma anına.İşte benim en dayanamadığım ve en içlendiğim an o an.Özellikle yakınlarım kınasında gözlerim dolu dolu.Hele ''yüksek yüksek tepelere'' başladığında direk kafamı gelinin annesine çeviriyorum ve doğal gözleme başlıyorum.Nasıl olsa gelin hem ağlayıp hem gidecek.Ama anne farklı işte.Kimbilir nasıl bir ruh halinde.İşte ben de bunları düşünür düşünür ağlarım.Sonra oynak müzikler başlayınca ortada dönmeye devam ederim.Nasıl bir ruh haline sahipsem artık:)O yüzden kınalar güzeldir,kınalar candır....
  -Aaaaa bu arada farkına vardım ki ben elime kına yakmamışım ne güzelde dururdu şimdi avucumun içinde:(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder